Dünyadaki en önemli bulaşıcı ve öldürücü hastalıklardan Tüberkülozun; yıkıcı sağlık, sosyal ve ekonomik sonuçları hakkında kamuoyunu bilinçlendirmek ve küresel salgını sona erdirme çabalarını hızlandırmak amacıyla, her yıl 24 Mart tarihinde kutlanan Dünya Tüberküloz Günü; bu yıl “Evet! Tüberkülozu sonlandırabiliriz!” temasıyla kutlanmaktadır.
Tüberküloz; Mycobacterium tuberculosis’in neden olduğu, hayvanlardan insanlara bulaşabilen (zoonoz) bir hastalıktır ve Veteriner Halk Sağlığı açısından küresel bir sorun olarak kabul edilmektedir. Dünya çapında ilk 10 ölüm nedeninden birisi olan Tüberküloz, önlenebilir ve tedavi edilebilir bulaşıcı bir hastalıktır. Dünya nüfusunun yaklaşık dörtte birinin Tüberküloz etkenleri ile enfekte olduğu tahmin edilmektedir. Her yıl 10 milyon kişi Tüberküloza yakalanmakta ve yaklaşık 1,5 milyon kişi Tüberküloz nedeniyle ölmektedir. Bir başka ifade ile her gün 30.000’e yakın kişi önlenebilir ve tedavi edilebilir bu hastalığa yakalanmakta ve 3.560’a yakın kişi ise Tüberküloz nedeniyle hayatını kaybetmektedir.
İnsanlarda M. tuberculosis’in neden olduğu tüberküloz yaygın olmasına rağmen, özellikle sığırlarda hastalığa neden olan Mycobacterium bovis de, insanlara bulaşarak hastalığa neden olabilmektedir. M. Bovis’in neden olduğu sığır (zoonotik) tüberkülozu, sadece hayvan sağlığını etkilememekte, aynı zamanda verimliliğin azalması, ticaret kısıtlamalar ve kontrol önlemleri nedeniyle hayvancılık sektöründe de olumsuz ekonomik sonuçlara neden olmaktadır.
Zoonotik tüberküloz insanlara, ısıl işlem görmemiş hastalık etkeni taşıyan süt ve ürünlerinin, hastalıklı hayvanların çiğ veya uygun şekilde pişirilmemiş etlerinin tüketilmesiyle, bazen de enfekte hayvan veya sakatatla doğrudan temas yoluyla bulaşır. Tüberkülozlu etlerin tüketilmesi insan sağlığını tehdit eder; ancak kesimhanelerdeki veteriner hekim kontrolü; hastalıklı etlerin gıda zincirine katılmasını engellemektedir. Bu bakımdan kesimhanelerde canlı ve karkas muayenesi büyük önem taşımaktadır.
Tabiplerin görevlerini yapmadıkları yada eksik yaptıkları iddialarıyla şiddete uğradığı günümüzde, kesilen bir sığırın tüberküloz yani verem olduğunun teşhisi sonrası, hastalığın insanlara bulaşmaması için mevzuat gereği eti imha etmek isteyen Veteriner Hekim Volkan LALE’nin şehit edildiği bir ülkede yaşadığımızı düşündüğümüzde riskin çok büyük olduğu ortaya çıkmaktadır. Tüberküloz hastalığından korunmak için kesimhaneler dışında, veteriner hekim kontrolü olmaksızın kesilen hayvanların etleri tüketilmemelidir.
Dünya Sağlık Örgütü; Dünya Hayvan Sağlığı Örgütü; Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü ile Uluslararası Tüberküloz ve Akciğer Hastalıklarıyla Mücadele Birliği; Ekim 2017’de zoonotik tüberkülozla mücadeleye yönelik ilk yol haritasını ortaklaşa başlatmıştır. Dünyada tüberküloz kontrolü için Dünya Sağlık Örgütü tarafından küresel bir kontrol programı, ülkemizde ise aynı standartlarda ve paralelde bir ulusal tüberküloz kontrol programı uygulanmaya çalışılmaktadır. Dünyadaki bilimsel gelişmeler ve tüberküloz kontrolündeki yenilikler nedeniyle “Tüberküloz Tanı ve Tedavi Rehberi” 2019 yılında Sağlık Bakanlığınca yenilenmiştir. Söz konusu rehberin “Zoonotik Tüberküloz” başlıklı 11 inci bölümü (Sayfa:163-166) incelendiğinde; mevzuat alt başlığı altında 2010 yılında yürürlükten kaldırılan 3285 sayılı Hayvan Sağlığı Zabıtası Kanunu ile Hayvan Sağlığı Zabıtası Yönetmeliği hükümler hakkında bilgilerin yer aldığı görülmektedir. Yaklaşık 14 yıl önce yürürlükten kaldırılan hükümlerin günümüzde Tüberküloz Tanı ve Tedavi Rehberinde yer alıyor oluşu; Sağlık Bakanlığınca zoonotik tüberküloz mücadelesine gereken önemin verilmediğinin bir göstergesidir. Tüberküloz ve kuduz başta olmak üzere zoonotik hastalıklarla mücadelede başarılı olunabilmesi için Sağlık Bakanlığı’nda Veteriner Halk Sağlığı Daire Başkanlığı ve bu başkanlığa bağlı Zoonoz Hastalıklar Şube Müdürlüğü kurulmalıdır
İnsanların, hayvanların, bitkilerin ve ekosistemlerin sağlığını sürdürülebilir bir şekilde dengelemeyi ve iyileştirmeyi amaçlayan bütünleşik, birleştirici bir yaklaşım olan Tek Sağlık, insanların, evcil ve vahşi hayvanların, bitkilerin ve daha geniş çevrenin (ekosistemler dahil) sağlığının yakından bağlantılı ve birbirine karşılıklı bağımlılığını ifade eder.
Sığır (zoonotik) tüberkülozu, yeni bir sorun olmasa da daha az üzerinde durulan bir konudur. Sağlık hizmetlerinin sektörler arasında iyi koordine edilmemesi de hayvanlardan insanlara bulaşma riskini ortaya çıkarmaktadır. Sığır tüberkülozu gibi zoonotik hastalıkların kontrolü, insan ve hayvan sağlığı ile çevre sağlığı arasındaki etkileşimlerin dikkate alındığı bütüncül bir yaklaşım gerektirir. Tek Sağlık yaklaşımı, bu tür hastalıkların kontrolünde ve önlenmesinde etkili bir strateji olarak ön plana çıkmaktadır. Ancak insanlarda ve hayvanlarda tüberküloz vakaları genellikle ayrı problemler olarak ele alınmakta, kurumların çalışmaları birbirilerinden bağımsız ve habersi olarak yürütülmektedir.
Tek Sağlık yaklaşımı olmadan, gıda güvenliği standartları geliştirilmeden ve hayvanlarda sığır tüberkülozu azaltılmadan, insanların hastalık yükü azaltılamaz. Gıda güvenliği, su ve antimikrobiyal direncin kontrol altına alınmasına ek olarak, sürdürülebilir çözümlerin çok sektörlü, disiplinler arası müdahalelere bağlı olduğu sığır tüberkülozunun, kontrolü ve önlenmesi için “Tek Sağlık” yaklaşımı şarttır.