Her yıl 4 Ekim’de kutlanan Dünya Hayvanları Koruma Günü, tüm canlıların bir arada yaşadığı dünyamızda, hayvanların haklarına ve refahına dikkat çekmek için önemli bir fırsat sunar. Ancak hayvanların korunması sadece onlarla duygusal bir bağ kurmakla sınırlı değildir. Bilimsel araştırmalar; insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevre sağlığının birbirine sıkı sıkıya bağlı olduğunu göstermektedir. İşte bu noktada, “tek sağlık” yaklaşımı devreye girmektedir.
Tek sağlık yaklaşımı, insan sağlığı, hayvan sağlığı ve çevrenin birbirinden bağımsız değil, aksine iç içe geçmiş parçalardan oluşan bir bütün olduğunu savunur. Bu yaklaşım, hastalıkların ortaya çıkışını ve yayılmasını önlemek için çok disiplinli bir yaklaşım gerektirir. Örneğin, bir hayvan hastalığı, zamanla insanlara bulaşabilir (zoonoz hastalıklar) veya çevre kirliliği hem hayvanları, hem de insanları etkileyebilir.
Hayvanlar, ekosistemlerin dengesini koruyan ve birçok ekosistem hizmetini sağlayan önemli canlılardır. Örneğin, tozlaşma, toprak oluşumu ve besin zinciri gibi süreçlerde hayati roller oynarlar. Ayrıca, birçok hayvan türü, tıbbi araştırmalar için model olarak kullanılmakta ve insan sağlığına önemli katkılarda bulunmaktadır. Hayvanlar, ekosistemin ayrılmaz parçaları olup, biyolojik çeşitliliğin korunmasında ve ekosistem dengesinin sağlanmasında önemli rolleri vardır. Ayrıca, hayvanlar sosyal ve ekonomik açıdan da önemli kaynaklar sunar. Evcil hayvanlar duygusal yönümüzü güçlendirirken, çiftlik hayvanları gıda üretimi ve ekonomik geçim kaynaklarımızı oluştururlar. Yaban hayvanlarının korunması, ekosistemin, dolayısıyla su, hava ve toprak kalitesinin korunmasına katkıda bulunur.
Sokak hayvanları, özellikle kentleşmenin ve doğal yaşam alanlarının daralmasının sonucu olarak şehirlerin bir parçası haline gelmiştir. Sokak hayvanları, kentlerin bir parçası olmanın ötesinde, toplumun sağlığı ve çevre dengesi için de önemlidir. Sokak hayvanları, şehir ekosisteminde biyoçeşitliliğin bir parçası olup, doğal dengenin korunmasında katkıda bulunur. Kedi ve köpek gibi sokak hayvanları, fare ve haşere popülasyonlarını kontrol eder, insan sağlığının korunmasında yardımcı olur. Sokak hayvanları, yiyecek atıklarını tüketerek organik atıkların çevrede birikmesini engeller ve çevresel sürdürülebilirliğe katkıda bulunur. İnsanlarla olan ilişkileri sayesinde, insanlar arasında empati ve hayvan refahı bilincinin artmasını sağlarlar. Sokak hayvanlarının korunması, insan, hayvan ve çevre sağlığı arasında bir denge kurulmasına yardımcı olur. Sokaklarda yaşayan hayvanlar; hem bizim, hem de kendi türleri için birer tehdit oluşturan sorunlarla karşı karşıyadır. Bu durum, sadece hayvan refahını değil, aynı zamanda halk sağlığını ve çevresel dengeleri de olumsuz etkilemektedir.
Tek sağlık yaklaşımı, sokak hayvanlarının korunmasında da büyük önem taşımaktadır. Zira sokak hayvanları, birçok bulaşıcı hastalığın taşıyıcısı olabilmekte ve bu hastalıklar insanlara bulaşarak ciddi sağlık sorunlarına yol açabilmektedir. Ayrıca, sokak hayvanlarının atıklarının çevreye bırakılması, çevre kirliliğine ve ekosistem dengesizliklerine yol açarak toplumun yaşam kalitesini düşürmektedir.
Tek sağlık yaklaşımı, sokak hayvanlarının korunmasında önemli bir araçtır. Tek Sağlık, sokak hayvanlarının korunmasını sürdürülebilirlikle birleştirir. Kısırlaştırma programları, sokak hayvanlarının sayısını kontrol altına alırken, aşılama programları ise zoonotik hastalıkların yayılmasını önler. Tek Sağlık yaklaşımı bu tür programların geniş çapta uygulanmasını savunur, çünkü bu sayede hem hayvanların yaşam kalitesi yükselir, hem de insan sağlığı korunmuş olur. Bu nedenle, sokak hayvanlarının korunması için tüm paydaşların işbirliği içinde çalışması gerekmektedir. Tek Sağlık yaklaşımının bir diğer önemli ayağı çevre sağlığıdır. Sokak hayvanlarının yaşadığı ortamın iyileştirilmesi, onların refahı kadar insan sağlığı açısından da önemlidir. Temiz su kaynaklarına erişim, uygun beslenme ve barınma imkanlarının sağlanması, hem hayvanların sağlığını iyileştirir hem de çevresel dengenin korunmasına katkı sağlar. Aynı zamanda atık yönetimi ve çevre kirliliği gibi konular, sokak hayvanlarının sağlığıyla doğrudan ilişkilidir.
Tek Sağlık yaklaşımı, sokak hayvanlarının korunmasını sadece hayvan sağlığı ve refahı açısından değil, aynı zamanda halk sağlığı ve çevresel sürdürülebilirlik açısından da ele alır. Sokak hayvanlarının korunması ve yönetimi, zoonotiklerin önlenmesine yardımcı olur. Sokak hayvanları, kuduz gibi zoonotik hastalıkların taşıyıcıları olabilmekte ve bu durum insan sağlığı için ciddi bir tehdit oluşturmaktadır. Tek Sağlık yaklaşımı, bu hastalıkların yayılmasını engellemek için hayvanların sağlığını iyileştirmeye ve izlemeye yönelik önlemler almayı öngörür. Düzenli veteriner hekim kontrolleri, aşılamalar ve hijyen kampanyaları, hem hayvan sağlığını, hem de halk sağlığını koruma açısından büyük önem taşır.
Sokak hayvanlarının korunmasında Tek Sağlık Yaklaşımı, bakanlıklar, Belediyeler ve STK’lar gibi kurumsal yapılar ile birlikte, veteriner hekimlerin yanında, halk sağlığı uzmanları, çevre mühendisleri, biyologlar, sosyologlar, eğitimciler, ziraat mühendisleri, gıda güvenliği uzmanları ve hukukçular gibi birçok farklı disiplinin iş birliğini gerektirmektedir.
Tek Sağlık yaklaşımı, sokak hayvanlarının korunmasında bakanlıklar ve taşra teşkilatları arasındaki iş birliğini zorunlu kılmaktadır. Veteriner hizmetlerinden çevre korumaya, sağlık izleminden yerel yönetimlere kadar geniş bir yelpazede iş birliği gerektiren bu süreçte, sokak hayvanlarının refahını sağlamak ve toplum sağlığını korumak için tüm paydaşların görev ve sorumlulukları uyum içinde olmalıdır. Bu yaklaşım, hem sokak hayvanlarının yaşam kalitesini artırmak hem de insan ve çevre sağlığını korumak adına sürdürülebilir çözümler sunmaktadır. Tek Sağlık yaklaşımı perspektifinden Tarım ve Orman Bakanlığı, Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İçişleri Bakanlığı ile Sağlık Bakanlığı ve bu Bakanlıkların taşra teşkilatlarının sokak hayvanlarıyla görev ve sorumlulukları bulunmaktadır.
- Tarım ve Orman Bakanlığı, sokak hayvanlarının refahını sağlamak, hayvan sağlığını korumak ve zoonotik hastalıkların kontrolünü yürütmekten sorumludur.
- Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, sokak hayvanlarının yaşadığı çevrenin korunması ve onların yaşam koşullarının iyileştirilmesi konusunda görevler üstlenir. Atık yönetimi, barınakların yerleşimi ve altyapı desteği ile hayvanların yaşadığı ortamların temizlenmesi ve korunması çevresel sürdürülebilirlik açısından önemlidir.
- İçişleri Bakanlığı, sokak hayvanlarıyla ilgili yerel yönetimlerin görev ve yetkilerini düzenler. Özellikle Zabıta Müdürlükleri aracılığıyla bu sorumlulukları denetler ve düzenler.
- Sağlık Bakanlığı, Tek Sağlık yaklaşımında insan sağlığı boyutunu kapsar ve sokak hayvanlarıyla ilgili potansiyel halk sağlığı tehditlerine karşı önlemler alır.
Belediyeler, taşra teşkilatlarının en önemli unsurlarıdır ve sokak hayvanlarıyla ilgili temel sorumlulukları üstlenir. Tek Sağlık yaklaşımı bağlamında, kısırlaştırma, aşılama ve sağlık hizmetleri sağlama, sokak hayvanlarının rehabilitasyonu ile barınakların kurulması ve işletilmesi belediyelerin görevleri arasında yer almaktadır.
Yerel Yönetimler; sokak hayvanlarının korunması için politika geliştirme, barınak hizmetleri sunma ve aşı/kısırlaştırma programlarını destekleme yaparak, sokak hayvanlarının korunması için doğrudan müdahale ve düzenlemeler yapan önemli bir kurumlardır.
Sivil Toplum Kuruluşları (STK’lar); sokak hayvanlarının korunmasına yönelik bilinçlendirme ve yardım çalışmaları yürütmek, hayvan refahı ile ilgili projeleri desteklemek rolleriyle hayvan hakları ve refahı konusunda toplum bilincini artırır, sokak hayvanlarına yönelik barınaklar kurar ve hayvanların beslenme, sağlık ve bakım ihtiyaçlarını karşılar.
Veteriner Hekimler; sokak hayvanlarının sağlığını izlemek, tedavi etmek, aşı programlarını yürütmek ve kısırlaştırma çalışmaları yapmak suretiyle zoonotik hastalıkların kontrolü ve hayvan refahının korunmasında en önemli aktörlerdir. Aynı zamanda hayvan sağlığının insan sağlığı üzerindeki etkilerini analiz ederler.
Halk Sağlığı Uzmanları; sokak hayvanlarıyla temas eden insan popülasyonlarının sağlık risklerini yönetmek, zoonotik hastalıkların yayılmasını önleyici politikalar geliştirmekteki görevleri ile özellikle insan-hayvan temasının yoğun olduğu bölgelerde salgın risklerini analiz ederek önlemler alır.
Çevre Mühendisleri ve Çevre Bilimciler; hayvanların yaşadığı çevre koşullarını iyileştirmek, sokak hayvanlarının yaşam alanlarına zarar veren çevresel sorunları çözmek suretiyle sokak hayvanlarının sağlıklı ve güvenli bir çevrede yaşamalarını sağlayacak atık yönetimi, su kaynaklarının korunması ve yeşil alanların yaratılması gibi projelerde yer alırlar.
Biyologlar ve Veteriner Epidemiyologlar; sokak hayvanları ve insanlar arasındaki zoonotik hastalıkların araştırılması ve epidemiyolojik analizlerinin yapılması yoluyla, hayvan popülasyonlarında hastalık risklerini belirleyerek salgınların önlenmesine yardımcı olur.
Sosyologlar ve Eğitimciler; toplumda hayvanlarla ilgili farkındalık yaratmak, sorumlu hayvan sahipliği bilincini artırmak suretiyle sokak hayvanlarının korunması ve insan-hayvan ilişkilerinin sağlıklı bir zeminde ilerlemesi için toplumsal eğitim ve davranış değişikliği yaratma amacıyla çalışmalar yaparlar.
Ziraat Mühendisleri ve Gıda Güvenliği Uzmanları; sokak hayvanlarının beslenme ihtiyaçlarını karşılamaya yönelik tarım ve gıda politikaları geliştirmek, hayvan sağlığı ve gıda güvenliği arasındaki dengeyi sağlamak gibi faaliyetler ile sokak hayvanlarının beslenme ihtiyaçlarının sağlanmasında tarımsal atıkların kullanımı gibi sürdürülebilir yöntemleri desteklerler.
Hukukçular ise hayvan haklarını savunan yasaların geliştirilmesi ve uygulanması, hayvanlara yönelik kötü muamelelerin önlenmesindeki rolleri ile sokak hayvanlarının korunmasına yönelik yasal düzenlemelerin hazırlanması, hayvan haklarının ihlal edilmesinin önüne geçilmesinde kritik rol oynarlar.
Bu meslek grupları, Tek Sağlık yaklaşımının sokak hayvanlarının korunmasında başarılı olabilmesi için iş birliği yapmalıdır. Hayvan sağlığının insan ve çevre sağlığıyla ilişkisini kavrayan bu disiplinler arası iş birliği, sürdürülebilir bir toplum ve sağlıklı bir çevre yaratmanın önemli bir bileşenidir.
Bu kadar farklı disiplinin bir araya gelmesi, koordinasyon sorunlarını beraberinde getirebilir. Bu nedenle, etkili bir iletişim ve ortak hedefler belirlemek büyük önem taşır. Tek Sağlık yaklaşımı, gelecekte sokak hayvanlarının korunmasında daha da önemli hale gelecektir. Artan nüfus, şehirleşme ve iklim değişikliği gibi faktörler, hem hayvanları hem de insanları etkileyen yeni sorunlar ortaya çıkaracaktır. Bu sorunlarla başa çıkabilmek için disiplinler arası iş birliği daha da güçlendirilmeli ve yeni teknolojilerden yararlanılmalıdır. Disiplinler arası iş birliği, bu mesleklerin birlikte çalışarak daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir yaşam ortamı oluşturmasını sağlar.
Dünya Hayvanları Koruma Günü, hayvanların korunmasının sadece duygusal bir mesele olmadığını, aynı zamanda insan sağlığı ve çevre sağlığı ile yakından ilişkili olduğunu bir kez daha hatırlatmaktadır. Tek sağlık yaklaşımı, bu üç alan arasındaki bağlantıyı vurgulayarak, daha sağlıklı ve sürdürülebilir bir gelecek için umut vermektedir. Hep birlikte, hayvanları koruyarak kendi sağlığımızı ve dünyamızı koruyabiliriz.